Myspace Stuff

Calendar Provided By : SeekCodes.com

   
  karacabey
  ULUABAT KUŞ CENNETİ
 

 

  GEZİYORUM
Yanı başımızda bir cennet
Uluabat gölü, Gölyazı köyü ve kuş cennetine gidiyoruz. Uluabat Gölü'nü gezmeye, kıyısına kurulmuş Gölyazı köyünden başlıyoruz. Bu arada karşımıza Manyas'a konaklamaya gelen göçmen kuşlar da çıkıyor.

Antik kent kalıntıları ile dolu, nostaljik bir balıkçı köyü olan Uluabat Gölü, göçmen kuşların cenneti olduğu kadar doğasever gezginlerin piknik ve gezi durağı, su ürünlerinin önemli merkezi. Yolculuğumuzu, Bursa yakınlarında tarihle doğanın birlikte yaşadığı ve bir çeşit kuş cenneti olan Uluabat Gölü'ne yapıyoruz.

Rüzgarlı havalarda iki metreyi geçmeyen derinliği nedeniyle bulanık görünen gölde yayın, turna, sazan gibi balıklar ve su kerevitleri yaşıyor. Su ürünleri bu kadar çeşitli ve bol olunca balıkçıl birçok kuş türü de, yemlenmek ve yavrulamak amacıyla göç yollarında konaklamak için Ulaubat Gölü'nü seçiyorlar. Mevsim sonu göçmen kuşlar bölgeyi terketse, kalanlar tüylerini döksede, kuş cennetinde daimi yaşayan diğer türler görmeğe değer güzellikte.

GÖLYAZI KÖYÜ
Uluabat Gölü'nü gezmeye kıyısına kurulmuş Gölyazı köyünden başlıyoruz. Kıyıya yakın adanın sazlık sahile bağlantısı bir köprü ilesağlanmış. Ağaçlar ilkbaharda yükselen sular nedeniyle yarı bellerine kadar sular içinde. Evler nostaljik özelliklerini hala koruyor. Gölün kıyısı, ağlarını, kerevit sepetlerini eşleriyle beraber onaran balıkçılarla dolu. Kahve ile caminin de bulunduğu köy meydanında, anıt bir çınar ağacı yer alıyor. 450 yıllık ilginç gövdeli anıt, çınardan devam ederek arnavut kaldırımlı dar sokaklardan ilerleyip, tarihi kent duvarları arsında yürüyüş yaparken, önünüzden kaçışan tavuklar, sularda yüzen ördekler, renk renk kayıkların suya vuran yansımaları fotoğraf ve resim sanatına gönül verenlere eşsiz kompozisyonlar oluşturuyor.

Gölün ve köyün tarihi çok eskilere dayanıyor. Antik çağdaki adı Apolyont olan Gölyazı köyünün yerinde ve adalar üzerinde kurulan Lapedium kentinin günümüze kadar gelen kalıntıları, kentin görkemi ve güzelliği hakkında fikir sahibi olunabilecek özellikte. Henüz kazı çalışmasının yapılmadığı, tümüyle sit alanı olan bölgede göl çevresinde, antik yollar, nekrapol, Apollo tapınağı, Dış kale, kilise, iç kale, kilise temeli, simitci kale ve köy girişinde solunuzda yer alan çatısı ve iç bölüm duvarları çökük, kapısız St.Constantinus manastırı görülebilir. göl içindeki adacıklar, elverişli havalarda tarihle bütünleşmek isteyenlere tekne gezisi için uğrak yeri olabilir.

KUŞ CENNETİ
Manyas-Dalyan-Uluabat üçgeni içinde dolaşan göçmen kuşlar yavrulama mevsiminde Manyas'ta konaklıyor beslenme ihtiyacını da Uluabat Gölü'nden karşılıyor. Göç sırasında Manyas'a gidecek kuşların ilk durakları yine Uluabat Gölü oluyor. Uzun yoldan yorgun ve zayıf gelen kuşlar, mola sırasında dinlenip güç topluyorlar. Bölgedeki kuş türleri yasak avlardan ne derece korunabilirse Manyas'taki kuş zenginliği de o kadar fazla oluyor.

Ulubat Gölü'nde ilkbaharla birlikte başlayıp, susmak bilmeyen kuşların korosuna kurbağalar da eşlik edince, doğanın gerçek sesini duyma imkanı doğuyor. Mevsim sonu, göçmen kuşlar bölgeyi terk ettiğine göre, bizde gölün kuşları görebileceğimiz bir başka kıyısına, Bursa-Çanakkale yolunun 45. kilometresinde yer alan Çiğdem Çeşme mevkiinde Mustafa Bilgiç'e ait kuş cennetine gidiyoruz. Başta tavuskuşları olmak üzere birçok kuş çeşidinin sürekli barındığı çiftlikte, kuşlar kadar ağaç türleri de ilgi çekiyor. 10 dönümlük arazi üzerine kurulu çiftlikte Mustafa Bilgiç tavuskuşu üretiyor. Besleyecek imkanı olanlara bu yıl doğmuş tavuskuşlarının satışı da yapılıyor. Tüy dökme mevsimini yaşayan kuşlar sonbaharda biraz çıplak kalsalarda, dökülen tüylerin baş müşterileri, şapkalarda bu tüyleri aksesuar olarak kullanan Parisli modacılar. Tavus kuşları ilkbahar aylarında kendi pistlerinde, teraslarında, eşlerinin dikkatlerini çekmek için kanat tüylerini sallayarak ve çeşitli sesler çıkararak dans ediyorlar. Yelpaze biçimi açtıkları tüyleri ile podyumlarında yürüyen tavuskuşlarının sesleri pek hoş olmasa da , bu görüntüler arasında piknik yapan ziyaretçiler arasında hayranlık uyandırıyor. Çiftlik, kafeslerde bulunan sülün, keklik, gümüş kuşları, paçalı tavuklar, takla güvercinleri, altın renkli tüyleri ile zümrüt-ü anka kuşlarını canlı görme imkanı sağlıyor. Kuşları görmek ve sevmek için gelen doğasever ziyaretçilerin mutluluğu ise yüzlerine yansıyor. Aynı yerde geometrik biçimde budanmış mavi selvi, limoni selvi, yalancı selvi, ladin, sedir ağaçları görülebilir. Zaman zaman kuş bilimcilerin inceleme yaptığı çiftlikte çocuklar içinde salıncak ve çeşitli oyun aletleri buluyor. Uluabat kuş cenneti Mustafa Bilgiç Tel: 0(224) 688 52 21



Yapım Cemil Akyol Yönetmen Haluk Özözlü

 
  Yıl: 2003  
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol