Myspace Stuff

Calendar Provided By : SeekCodes.com

   
  karacabey
  BALIKÇILIK
 

 

 

Çipura Avı

 



Çipura oltası 0.35 misinadan, üç köstek artı bir hırsız, dört köstekli olmalıdır, ben hırsız olta bağlamaya müsait iki tarafı delik 75 gr kurşun kullanmaktayım, Çipura dip balığı olduğu için benim tercihim takımın 50 cm de sınırlandırılmasıdır, bir köstek kurşunun boyunu geçmeyecek kadar yaklaşık 7-8 cm alt delikte bir köstek yine kurşunun boyunu geçmeyecek kadar üst delikte, 15 cm kadar üste bir köstek uzunluğu 10 cm civarı, onunda 15 cm üzerine dördüncü köstek uzunluğu 10 cm civarı, onun 25 cm kadar üstüne de bir fırdöndü, fırdöndüden sonra 0.40 misina hava sert ise misinanın toplandığında karışmasının azalması veya karışıklıkların daha kolay çözülmesi için 0.45-0.50 misina,Derin suda Çipuranın vurusu sanılanın aksine genelde çok hafif, yemi almış gitmiş oluyor ve fark ettirmiyor, onun için en ufak bir tıkırtıda oltayı birkaç kulaç çekmeniz gerekir, birkaç kulaç çünkü oltayı ağzında tutmakta ve bırakmamaktadır, olta bu tasmalama anında genelde damağa veya dudaklara geçmemiş oluyor, ve çipura hayrettir ki, sizin çekiş hızınız ile aynı hızda bazen daha da hızlı yukarıya doğru yüzmektedir, bu an oltacıyı aldattığı andır, oltada balık yok dersiniz, bir durup oltada balık var mı diye kontrol etmek istersiniz, çipura ağzını açar ve iğneyi bırakır, çarpraz iğne bu kurtuluşu engelliyor görünse de, bir saniye beklediğiniz an da genelde oltayı bırakmış oluyor"

çipura ve mırmır dip balıkları olduğu için avları aynı yöntemlerle yapılabilir ben ben genelde gece avını tercih ediyorum ve yemde midye yada sübye kullanıyorum zaman zamanda dalıp ahtapot çıkarıp bacaklarından yem yaparım fosforlu ve de kokulu oklduğu için iyi iş yapıyor rast gele.


Çipura oltası 0.35 misinadan, üç köstek artı bir hırsız, dört köstekli olmalıdır, ben hırsız olta bağlamaya müsait iki tarafı delik 75 gr kurşun kullanmaktayım, Çipura dip balığı olduğu için benim tercihim takımın 50 cm de sınırlandırılmasıdır, bir köstek kurşunun boyunu geçmeyecek kadar yaklaşık 7-8 cm alt delikte bir köstek yine kurşunun boyunu geçmeyecek kadar üst delikte, 15 cm kadar üste bir köstek uzunluğu 10 cm civarı, onunda 15 cm üzerine dördüncü köstek uzunluğu 10 cm civarı, onun 25 cm kadar üstüne de bir fırdöndü, fırdöndüden sonra 0.40 misina hava sert ise misinanın toplandığında karışmasının azalması veya karışıklıkların daha kolay çözülmesi için 0.45-0.50 misina,Derin suda Çipuranın vurusu sanılanın aksine genelde çok hafif, yemi almış gitmiş oluyor ve fark ettirmiyor, onun için en ufak bir tıkırtıda oltayı birkaç kulaç çekmeniz gerekir, birkaç kulaç çünkü oltayı ağzında tutmakta ve bırakmamaktadır, olta bu tasmalama anında genelde damağa veya dudaklara geçmemiş oluyor, ve çipura hayrettir ki, sizin çekiş hızınız ile aynı hızda bazen daha da hızlı yukarıya doğru yüzmektedir, bu an oltacıyı aldattığı andır, oltada balık yok dersiniz, bir durup oltada balık var mı diye kontrol etmek istersiniz, çipura ağzını açar ve iğneyi bırakır, çarpraz iğne bu kurtuluşu engelliyor görünse de, bir saniye beklediğiniz an da genelde oltayı bırakmış oluyor"

çipura ve mırmır dip balıkları olduğu için avları aynı yöntemlerle yapılabilir ben ben genelde gece avını tercih ediyorum ve yemde midye yada sübye kullanıyorum zaman zamanda dalıp ahtapot çıkarıp bacaklarından yem yaparım fosforlu ve de kokulu oklduğu için iyi iş yapıyor rast gele.


Kıyıdan av için levrek takımı 
levrek okadar kurnaz bir balıkki kefalden bile kurnaz diyebilirim kesinlikle büyük yara almış, aksayan, kanı akan balıklara yanaşmıyor bunu gözlerimle gördüm.

benim tavsiyem levrek avında sitemdede anlattığım gibi kıyıdan avlanıcaksanız bırakma takımı kullanmak. Bunun için şiddetle canlı yavru kefal öneririm, onun haricinde ısparoz ve sarpa yavrusuda olabilir.

Herzaman dediğim gibi hiç birşey doğal yemin yerini tutamaz.

Takıma canlı yavru kefal takılacaksa, kefali yakaladıktan sonra hiç vakit kaybetmeden iğneyi sırtıntan bir kere geçirip, ardından balığın kuyruğuna aynı misina ile ters kilit yapmak. Burdaki ters kilidin kefalin iğneden kurtulmasını önlemek, bu kilidi aranızda bilmeyenler olabilir yakın bi zamanda resmini yapıp yollarım buraya.

olta kıyıdan yaklaşık 40-50 metre ile atılmalıdır, fazla uzağa atmanıza gerek yok levrek avlanmak için herzaman kıyıya gelir zaten. Olta suya atıldıktan sonra misinayı germeden ucuna ufak taş dolarız, bu taş levrek yakalandığında kendiliğinden misinadan uçar.. bizde yakalandığını anlarız.

Yannız burda bi ip ucu vereyim hemen; taşı doladıktan sonra arka planda en az 4- 5 metre misinayı boşta bırakın, çünkü levrek balığı alır gider hemen yutmaz.. giderken misina gerilirse oda tuzak olduğunu anlar ve balığı geri kusar, bu yüzden buna çok dikkat edin.

oltanın resminlerinide veriyorum daha detaylı bilgi almak isteyenler bakabilir;

balikci çevrimdışı  

Bir yukarıdaki mesajımda levrek avı için bırakma takımını anlatmıştım. Şimdi ise kilit bağını anlatacağım kısaca;

Kefalin kuyruğuna kilit bağının yapılmasının nedeni, kefalin sırtına taktığımız iğnenin oltayı atarken çıkmaması için, hemde atış sırasında balığın bütün yükünü sırtından alıp kuyruğuna vermek.

Bu şekilde denize attığımız canlı kefal sualtında ölmeden uzun süreler dayanabilmektedir, balığın kuyruğuna attığınız kilit bağı sualtında kendiliğinden çözülür ve balık bayılmadan denize girer girmez eski canlılığıyla yüzer.

Kilit bağı olmazsa oltayı denize atarken balık iğneden kopar, balık bir yana olta biryana uçar gider bazı durumlarda kopmasa bile balık okadar acı yüzünden sualtına girince bayılıp ölüyor. Buda bizim işimize gelmez.

Aşağıda örnek bir resim koyuyorum canlı kefalin kuyruğuna kilit bağı için;



Zargana avı teknikleri



ZARGANA BALIĞININ AVCILIĞI

Zargana balığını anlatmak gerekirse, resimdede gördüğünüz gibi ince ve uzun bir yapısı ve kılıç balığına benzer bir çenesi vardır. Rengi gümüş olmakla beraber ağırlıkları 200, 300 grama kadar ulaşmaktadır. Boyları ise 60 santime kadar uzar, Gözleri iri ve her iki çeneside gaga gibi uzundur. Bulundukları bölgeler ege, akdeniz, karadeniz de bulunmaktadır, Ayrıca zargana balığı istanbulda kofana, lüfer ve akya balıkları için başlıca yem olarak kullanılıyor.. zargana balığının avcılığı nisan, mayıs, haziran, temmuz, ağustos ve eylül ayına kadar devam etmektedir. Amatör balıkçılar için en güzel yönü ise kıyıdan avlanmasıdır, zargananın avında kullanılabilecek yemleri genel olarak sayacak olursak sardalya, sülünes, hamsi, kefal yavrusudur. Zargana balığını yakından incelemek isterseniz aşağıdaki resimi inceleyebilirsiniz.



Nasıl Avlanır?
Zargana avında kullanacağımız yemler yukarıdada bahsettiğimiz gibi sardalya, kefal yavrusu ve sülünes olacaktır, zargana su üstüne yakın yüzdüklerinden en iyi takım şamandıralı takımdır. Oltamızın misinası fazla kalın olmamalıdır, zargana azda olsa mücadeleci bir balıktır ancak buna rağmen misinanıza kolay kolay zarar veremiyecektir, bu nedenle misina kalınlığı normalde 0,20 olmakla beraber en fazla 0,30 numarayı geçmemesi gerekmektedir. Beden 0,20 misinadan yapılır ve benden uzunluğu en fazla 90 santimi geçmemesi önerilir çünkü zargana yüzey su balığı olduğu için daha fazla bedeni uzatmanız avcılıkta işinizi azda olsa zorlaştıracaktır. Not: denizde şiddetli akıntı varsa beden 100 santime kadar uzatılabilir, akıntı bu uzantıyı su yüzüne çekmektedir, oltamızda kullanacağımız iğne 8 veya 10 numara, çapraz beyaz ince iğne yada sinek iğnedir, şamandıra seçimi olarak benim tavsiyem heryerde rahatlıkla bulabileceğiniz zargana topu (renkli) yada ince uzun hafif şamandıralar kullanabilirsiniz, her iki seçimde gayet uygundur. Ancak zargana topu kendiliğinden ağır olduğu için oltanızı kontrol etmek vede uzağa atış yapmanız daha kolay olacaktır, böylece oltanıza ekstradan ağırlık takma gereği duymazsınız. Alttaki resimde oltamızın örnek halini görebilirsiniz.




resimde görüldüğü üzere sardalyayı ilk kuyruğundan ardındanda kulakçığından iğneleri saplıyoruz, eğer ufak kefal kullanıcaksanız iğneyi burnundan saplayabilirsiniz, kefal'in ağzı çok hassastır en ufak harekette iğne ağzını yırtabilir.. bu yüzden kefal de herzaman iğneyi ağzından saplayın. Sardalya ise eti çok yumuşak olduğu için oltayı atarken veya balık vururken dağılabilir, bunuda ilk kuyruğundan sonra ise sırtından ve en son kulağından iğneyi saplarsanız hem balık vurduğunda kolay kolay dağılmamasını sağlarsınız hemde atıp çekerden oltadan düşmez. Akıntılı veya hafif hareketli sularda zargananın avı daha verimli olmaktadır bunun nedeni oltadaki yem sürekli hareket halinde olup balığı tamamen kışkırtmaktadır.. durgun havalarda gerekirse elle hafifçe oltaya hareket vererek yemin suda ilgi çekici olmasını sağlayabilirsiniz. Rast gele.
Zargana balığı sahil şeridinde taşlık ile kayalıkların kenarlarında iskele ayaklarının kenarlarında ve küçük liman ile koylarda daha çok bulunduğundan bir avlama yöntemide genelde profosyonel olta balıkçılarının kullandığı bir yöntem olan gece teknenin başında babaya bağlı bir lüküs yakarak uzun saplı bir geniş ağızlı kepçe ile sudan süzülerek yakalanma yöntemidir ama bu yöntem dediğim gibi profosyonellik gerektiren zahmetli bir yöntemdir.
Diğer bir av usulü ise ipek ile yakalamaktır.Bu yöntemde sarı veya turuncu renkte floş ipek halka şeklinde (yaklaşık 8-10 cm boyunda) bir fırdöndüye 0.20 misina ile bağlanarak su yüzeyine yakın gezdirilerek kullanılır.Buna saldıran zargana balığı ağız ve diş yapısı itibarı ile dişlerine dolanarak balığın neredeyse kurtulmasını imkansızlaştırır.Bu floş ipek her 2 veya 3 zargana yakalanmasından sonra değiştirilmelidir.

Kefal avı teknikleri 
ilk oncelikle mavraki avcılığında denizin durgun veya dalgalı olması cok bir şey değiştirmiyor zaten mavraki deniz tabanına yakın bir yerde gezdiği için denizin dalgalı yada durgun olması önemli değil..

ilk once avlanacağın yerin yemlemesini yani mazmuzlamasını yapman gerekir kefal avclılığın da bu bu önemli bütün balıklar için gecerli de kefal biraz uyanık balık olduğu önemi biraz daha öne cıkıyor..avlanacağın bölgenin yemlemesini yaptıktan sonra ister mantarlı isterse da dip yaparak kıbrıs yaparak bölgeyi kendi hakmiyetine almış olursun..

avlanacağın bölge de en fazla 10-15 metre lik bölgeye yemleme yapman yeterli daha sonra takımını orya sabitleyip orada verim alırsın.. balığı oraya çektik cünkü

manatarlı avlanacaksan dipten ilk once bölgenin derinliğini ölçüp ona göre dibin 1,5-2 kulaç üstüne iğne mantar ayalarması yapman gerekiyor.eğer duruma göre tıklama yada mantarda hareket yoksamantarın kulac mesafesi ile oyna taki balığı hissedeseye kadar daha sonra hissetiğin yeri sabitlemen yeterli..ondan sonrası mantarlıda kefalle senin aranda kalıyor...: ) kıbrısı biliyorsundur zaten

İzmarit avı teknikleri




Davranış şekilleri


İzmarit balıkları, genellikle kayalık ve yosunluk yerlerde bulunurlar. Kışın denizin derinliklerini severler, 120 m. derinliğe kadar inebilirler. Yazın kıyılara yayılırlar. Bazen sığ suda gözle görülüp, takip edilebilirler. Tüm denizlerimizde bulunurlar. Hem kurnaz, hem de çok kıskanç bir balıktır. Kurnazlığını, yemleri aşırmasından anlamak mümkündür. Ama büyük balıklar için iyi bir yemdir. Aç gözlü bir balık olmamasına rağmen, kıskanç bir balık olduğundan, genellikle bu nedenle, yemi almış bir başka izmaritin yanında oltaya takılırlar.

İzmarit avında kullanılacak takımlar ve avlanma

En iyi avı ilkbahar ve sonbahar zamanında verir. Sabah saatlerinden başlayarak geç vakte kadar oltaya gelir. İzmarit balıkları genellikle yosunluk bölgelerde, yosunların hemen hemen bir karış kadar üzerinde dolaşırlar. Bu nedenle, köstekler, bu yosunların üzerinde kalacak şekilde hazırlanmalıdır. İzmarit kıskanç bir balık olduğundan, genellikle hırsızlı, ya da çatal şeklinde bağlanmış kısa kösteklerdeki iğnelere daha fazla rağbet gösterirler. Çok köstekli takımlarda, izmaritin genellikle yosunların bir karış yukarısına denk gelen kösteğe vurmasının sebebi de o bölgede dolaşmalarından kaynaklanır, diğer kösteklere burun kıvırabilirler. Aşağıda, kullanılabilecek bazı takımların fotoğraflarını göreceksiniz…

Bu takımlar için ;

Beden: 0,30 – 0,25
Köstek: 0,20 – 0,15
İğne: 9 -10 siyah çapraz iğne kullanılabilir.
Kurşun: Bulunduğunuz avlağın deniz durumuna göre kullanacağınız ağırlıkta, armut kurşun.



Bu takım, genellikle kullanılan çok köstekli takım. Ancak diğerlerine göre daha verimsizdir. Bana göre, biraz da malzeme israfıdır. Çünkü izmaritin dolaştığı yer bellidir. Genellikle yosunların hemen üzerinde kalan bir ya da iki kösteğe yüz vereceklerdir.





Bu benim favori takımım. Tek tek gelir ama iri gelir. Bazen kıskançlıktan iki izmarit çok yakın bağlanmış iki iğneye de yakalanabilir. Bu takımda kösteğin uzun olması da bir avantajdır. Balık takıma uzak olduğu için, takımdan ürkmez ve yem daha salınır şekildedir. Bunu, suyun içinde avarece dolaşan bir yem sanır. Akıntılı zamanlarda mantar takılmasına gerek yoktur. Akıntı kösteği yeterince kaldıracaktır. Bu takıma, aşağıdaki takımda daha belirgin olan kıskandırma tekniği olmasa da, yine de kıskançlıklarından iki balığın yakalandığı zamanlar çok olmuştur. Şayet zemin takımınızın kopmasına sebep olacak bir zeminse, fırdöndü ile ayrılmış bir beden de kullanabilir, hatta kurşunu da ayrıca bir fırdöndü ile kullanabilirsiniz.





Bu da, bir üsttekine benzer. Kıskanç izmariti epey kıskandıran bir takım. Eğer balık seyrek değilse, muhtemelen iki iğneyi de dolu çekersiniz.







Sahilden oltayı attığınız zaman, oltanızı elinizden bırakmayın ve mümkün mertebe, misina boşluğunu aldıktan sonra dik tutmaya çalışın. İzmarit çok kurnazdır ve pılınızı pırtınızı alıp götürebilir. Yani yemlerinizi çaldırmanız muhtemeldir. Oltaya geldiğinde, yemi ani bir refleksle ağızlayıp, yana doğru kafa atacaktır. Bu yemi çalmak için yaptığı harekettir. Bu sırada yapacağınız bir tasmalama (sert olmamak kaydı ile. Çünkü damak yapısı yumuşaktır ve yırtıp kurtarabilir.) balığı yakalamanız demektir. Ondan sonra çok hızlı olmamak kaydı ile, boşluk bırakmadan misinanızı toplamaya başlayın.

Yemler

İzmarit en çok midyeyi sever. Bunun hemen arkasından kaya kurdu gelir. Ancak bunları bulamadığınız zamanlarda, karides, teke, tavukgöğsü ve akyem ile yakalamanız da mümkündür.

Balık avında gece/gündüz farkı
gece balıklar genelde bir araya toplanır ve sürü halinde bulunurlar genelde de akşam karanlıklaşmaya başlaması (güneşin batmaya bir ağaç boyu kalması diye belirtebiliriz) ile saat 23:00'e kadar sabahta güneşin aydınlatmaya başlamasından sonraki 1-2 saat içerisinde yemlenirler. Bu zaman zarflarında iyi balık avlayabilirsiniz, tabi nasip bu, gündüzde bazen çok güzel balık yakalayabilirsiniz. Gece avcılığı ay aydınlığında yapılır, ay yoksa eğer misinaların yakamoz yapmasından dolayı balık alamazsınız. Gece avcılığı için dolunay mükemmeldir, herhangi bir ışık kaynağına ihtiyaç duymaksızın çok keyifli avcılık yapabilirsiniz. Yanlız teknenizde küçük bir ışığın olması (merayı bozmayacak şekilde) gerekmektedir, seyir halinde olan diğer teknelerin sizin üzerinizden geçmesini engellemek için. Bir de tekne ile gece seyir yaparken bir kişinin baş kısmında pür dikkat denizi izlemesi de gerekmektedir, yoksa bırakma ağların ve oltalatın üzerinde geçip pervaneye dolaştırırsınız. Genelde ideali güneş batmadan meraya gidip yerleşmek sabahta aydınlık olduktan sonra çapayı toplayıp geri dönmektir.
Sarpa avı teknikleri


SARPA BALIĞININ AVCILIĞI

Sarpa ege bölgesinde en çok bulunan balıklardan biridir, ülkemizde mevsim çipurası olarakta biliniyor.. çok çevik ve atak bir balıktır en ufak sezide korkar ve kaçarlar, avcılığıda oldukça zevklidir ve çok kolaydır. Genellikle kıyılarda ve kayalık bölgelerde barınırlar kesinlikle kumluk bölgelerde gezmezler, kıyıdan en fazla 50-100 metre kadar açığa giderler ve hep aynı bölgede yaşarlar, kayalık bölgelerde yosun yiyerek beslenirler buyüzden kumluk bölgelere yolları hiç düşmez, çok obur bir balıktır saatlerce suya ekmek yada yem atın hiç doymaksızın yerler sanki tokluk hissi yok gibidir, egede kefal yakalayanlar sarpayı iyi bilir sürekli ara sıra oltalarına denk gelenler olur.. boyları ufak olduğuna bakmayın okadar mücadelecidirki 20cm uzunluğunda bir sarpayı kıyıya çekerken sanki 800 gramlık bir çipura çekiyormuşsunuz gibi olur.. oltadan kurtulmak için elinden geleni yaparlar özellikle yakalandıklarında en dibe inerler ve kayalıkların altına girmeye çalışırlar. Sarpalar denizde herzaman sürü halinde gezerler ve oltayı attığınızdada yine sürü halinde gelirler bu kural hiç değişmez. Büyüklüklerine gelince benim şuana kadar yakaladığım en büyük sarpa 35-40 cm uzunluğunda, ağırlığı ise 800 grama yakındı. Ancak daha büyükleri varmı bugüne kadar hiç rastlamadım vede araştırmadım, sarpayı okadar çok yakalama yöntemi varki neredeyse her oltayla rahatça avlanıyor ama genede en iyi avlanma yöntemini anlatacağım. Yem olarak sarpanın en çok sevdiği en başta ekmektir, ekmeğin içi, dışı, kabuğu herşeyiyle bu balık avlanabiliyor, diğer yemlere gelince boru kurdu, toprak solucanı ve sülünestir ancak unutmayın bu balığın avında en verimli av ekmekle olacaktır ama diğer saydığım yemlerede sarpalar vuruyor.

nasıl avlanır?

Sarpanın avı oldukça zevkli ve çok kolaydır, avlacağınız bölgede sarpalar varmı yokmu ilk önce bunu anlamak için denize üç beş parça ekmek atın ve bekleyin, sarpalar olan bir bölgede ekmeğin başına gelmeleri en fazla 20 saniye alacaktır eğer ıssız bir bölgeyse 1 yada 2 dakikaya kadar ekmek takip edilebilir, eğer suya attığınız ekmeğin olduğu yerde su şıpırtıları duyuyorsanız anlayınki sarpalar geldi! şimdi sarpaları avlamak için size 3 çeşit olta takımı göstereceğim bu olta takımlarıyla sarpa olan heryerde hiç zorlanmadan sarpaları avlayabilirsiniz, ilk önce kasnağımızı alıyoruz ve üzerine 50 metre misina sarıyoruz kalınlığı 0.25 den az olmamak ve 0.30 numarayı geçmeyecek şekilde olmalıdır, isteğe bağlı olarak 100 metrede sarılabilir ama gerek yoktur, misinayı sardıktan sonra ucuna ufak bir gezer kurşun koyuyoruz.. kurşunun ağırlığı 10 gram yeterlidir, taktığımız gezer kurşunun önüne ufak bir fırdöndü bağlıyoruz, şimdi geldik takımın en önemli kısmına yani bedene, beden kıbrıs oltasına benzer olacaktır ancak iğne sayısı daha az olucak bedene 6 tane çapraz beyaz ince 8 numara iğne bağlayacağız, iğneleri ister köstekli ister kösteksiz bağlayabilirsiniz ben iki şekildede kullanmaktayım ancak en ideali kösteksizdir, oltamızda kurşun olduğundan dibe batıyor ve köstekli olursa iğneler takılabilir ama kösteksiz yaparsanız bu riski en aza indirmiş olursunuz, benim tavsiyem kösteksizdir. Beden uzunluğu iğneler bağlandıktan sonraki boşta olan kısımla beraber toplam 30 cm dir, beden daha uzun olabilir ancak kısa yapmamaya gayret gösterin, yem olarak bu oltada ekmek içi kullanacağız ekmek içini hamur haline getirip top halinde iğnelere gizleyerek takıyoruz, daha fazla ekmek içine ihtiyacınız olursa ekmeğin kabuklarınıda ıslatıp hamur haline getirebilirsiniz. Bu oltanın örnek resmini aşağıda ayrıntılı olarak veriyorum;



Yukarıdaki olta ile en iri sarpaları dipden kolayca avlayabilirsiniz, ancak sarpayı avlama tekniği bununla sınırlı değil sırada 2 tane daha oltamız var, bir diğer oltamız ise bu sene iri kefalleri avlamakta aktif olarak kullandığımız oltadır bu oltaylada iri ve orta boy sarpalar avlanabilmektedir, tek kolaylığı ekmek içi yada kabuğu ile iki şekildede avlanmasıdır yani hamur yapmakla zaman kaybı ortadan kalkıyor, oltanın yapılışı kefal balığının anlatımındaki ile aynı olduğundan hiç bir değişiklik yapmadan buraya koyuyorum;
Alttaki resimdede görüldüğü üzere ilk önce kasnağımıza ister 50 yada 100 metre uzunluğunda misina dolayacağız, misina kalınlığı bizim tavsiyemiz 0.25 dir.. siz isterseniz 0,30 yada 0,35 kullanabilirsiniz ancak kefalin nekadar kurnaz bir balık olduğunuda unutmayın misina kalınlaştıkça büyük kefalleri avlamanız zorlaşacaktır. Kasnağımıza doladığımız misinaya hiç gezer kurşun kullanmadan zargana topunu bağlıyoruz, unutmayın zargana topu azda olsa ağırlığı vardır vede 3 metrelik bir kamışla 50-60 metre ileri rahatça oltanızı atabilirsiniz.

Zargana topunuda bağladıktan sonra zargana topununun bedene bağlandığı bölüme bir adet ufak klipsli fırdöndü bağlıyoruz, şimdi geldik en önemli kısma yani bedene.. bedenimiz 0.25 kalınlığında beyaz misinadan oluşuyor, beden uzunluğu ise 70-80 cm arasındadır bu değeri daha fazlalaştırabilirsiniz ama bu değerin altına inmemeye gayret gösterin, çünkü büyük kefaller mantara yakın ekmeğe hiç bir şekilde yanaşmıyorlar tabiki burada önemli bir hatırlatma yapayım zargana topunu alırken rengine çok ama çok dikkat edin fosforlu renkler balığı tedirgin edebilir, benim tavsiyem kırmızı yada beyaz dır. Her iki renktede avımız son derece verimli geçti, bedenide bağladıktan sonra gelelim en önemli ikinci kısma yani iğnelere.. resimdede gördüğünüz gibi iğneler ufak vede köstekler yok, bu iğneleri bağlarken kesinlikle kösteksiz yapıyoruz çünkü köstek uzantılarını kefal hemen farkediyor bu nedenle hiç köstek yapmadan iğneleri doğrudan bedenin üzerine sırayla aralarında 2 şer cm olmak şartıyla bağlıyoruz. Kefal avında büyük ve kalın iğneleri kullanmaktan kaçınmalısınız, 8 numara ince çapraz ve beyaz iğneler kullanın.

Bu oltayla iri sarpalarda kolayca avlanabilmektedir, oltanın örnek resmi aşağıdadır;



Sıra geldi üçüncü oltamıza.. şimdiki hazırlayacağımız oltada toplam çift iğne bulunuyor vede çok amatör avcılar için bile kullanılışı oldukça basittir, ilk önce oltamızın nasıl hazırlandığını anlatayım.. kasnağımıza 0.30 mm kalınlığında 50 metre misina doluyoruz (isteğe bağlı olarak 100 metrede kullanılabilir) misinamızı doladıktan sonra zargana topunu fırdöndü kullanmaksızın bağlıyoruz, zargana topunun rengi bu oltada pek önemli değildir ancak yinede beyaz ve kırmızı renkleri daha ağırlıklı kullanmaya çalışın, zargana topunun diğer kısmına yani bedeni bağlayacağımız kısmına birtane ufak klipsli fırdöndü bağlıyoruz, bağladıktan sonra sıra bedene geldi.. bu oltanın bedeni 40-50 cm uzunluğundadır, daha fazla yada kısa yapmamanızı tavsiye ederim en ideal uzunluk budur. beden yine 0.30 mm misinadan oluşuyor ancak imkan varsa 0.25 yaparsanız daha makbul olur, beden bağlandıktan sonra en ucuna 2 adet çapraz ince 7 veya 8 numara sinek iğne bağlıyoruz, su altında yemlerin dikkat çekmesi için köstekli bağlıyoruz. Oltanın hazırlanışı bukadar, yem olarak ekmek içi, boru kurdu ve sülünes kullanabilirsiniz ancak en verimli av yine ekmek içi olucaktır.. bu oltayla ekmek kullanırsanız iri sarpalar, karagözler, ısparozları ve mırmır avlayabilirsiniz, eğer boru kurdu yada sülünes kullanırsanız sarpadan çok karagöz ve ısparoz denk gelicektir yinede tavsiyem bu oltada ekmek içidir.

Oltamızın örnek resmi aşağıdadır;



rast gele.
Bayrak Çekme Tekniğiyle Kıyıdan Yatı Avı


*

KUMSALLARDA BALIK AVCILIĞINDA UYGULANABİLECEK FARKLI BİR YÖNTEM
Bayrak Çekme Tekniği

Eskiden (Amatör sirküler yokken ve geleneksel olarak amatör av araçlarıyla ticari balıkçılık yapılabildiği dönemlerde) daha yaygın kullandığımız, şimdilerde unutulan bir teknikten söz etmek istiyorum.

Samsun kıyılarının hemen hemen tamamı kumsaldan oluşur. Halen yaşadığım Sinop sahillerinde de kumsal kıyılar mevcuttur.
Bütün kumsal sahillerde olduğu gibi bu kıyılarda kıyıya paralel olarak uzanan ve yakın olanı 20 metre, ikincisi 100 metre açıkta olan Samsun'da ada, Sinop'ta cana adı verilen sığlıklar bulunur. İlk sığlığın kıyı tarafı en fazla 1 metre derinlikte, adanın tepesi ise 20-30 cm, ikinci ada ile birincisi arasında en fazla 3 metre olabilen bir derinlik ve sonrasında 1-1.5 metrelik tepe vardır. Bu aşamdan sonra kıyı yavaşça derinleşir.


Rüzgar çok ise dalgalar genelde açıktaki adada patlar, sakin günlerde ise kıyıya yakın olanda köpükler gözlenir (bakınız fotoğraf).


Kıyıdan olta atmak istediğinizde en fazla birinci adanın tepesine kadar ulaşabildiğimizden balık almak zor oluyordu. Biz de başka yerde kullanılır mı bilmem, uydurduğumuz bir yöntemle oltayı uzağa taşıyorduk.
Biz buna çamaşır asma yöntemi derdik, sonralarda özellikle Yakakent (SAMSUN) sahilinde yazlıklarda aynı teknik yarım yada bir boy fanyalı ağın denize serilmesinde kullanılmaya başladı ve "bayrak çekme", "asansör", çamaşır asma" gibi başka başka isimler verildi. Tabiri uygun ise burada "Bayrak Tekniği" olarak isimlendirelim.

Kumsal kıyılarda oltacılıkta kullanılan modern; yöntem surf casting yada Türkçe ifadeyle "kıyıdan uzağa yemli olta atma" yöntemidir.


Bu yöntemin uygulanabilmesi için olmassa olmaz ekipmanlar vardır. Başka bir başlık altında bu konuyu da yazmakta yarar var fakat kısaca bunları ;
  • kumlu diplerde attığın yerde kalabilen çapa kurşun
  • uzağa atmayı sağlayacak özellikte bir kamış
  • yine aynı özellikte bir makine
  • ince (0.25-0.50 mm) ama yüksek çekerli (5-10 kg) misina
  • ve uygun köstek-kanca sistemleri
olarak sıralayabiliriz.
 

30 yıl önce bu malzemelere sahip olmak hayalden de öte ütopya idi. Erişebildiğimiz malzemeler ise;
  • misina sarmaya yarayan doğal mantarlar
  • Krokodil yada Bayer marka şeffaf yada yeşil renkli misinalar
  • genelde tuğla kalıplara kendi döktüğümüz yada hazır satın aldığımız mavruka kurşunlar
  • Sarı fırdöndüler
  • Mustad'ın bir kaç çeşit kancası
ile sınırlıydı.

İş bu haldeyken hamsi ve istavritle yemlenmiş oltaları kumsal kıyılarda uzaklara atmak oldukça zahmetli oluyor. Çoğu zaman yemler düşüyor, olta kısa mesafe alarak birinci adanın sığ tepesinde kalıyor.

Oysa oltayla avlamayı hedeflediğimiz balıkların iki ada arasındaki bölgede ve ikinci adanın tepesinden az daha açıktan itibaren yayıldıklarını gözlüyoruz. Sadece başta kefal ve lüfer olmak üzere çok dalgalı günlerde balıkların kıyı ile ilk ada arasında gezdiklerine ve dalga kırılmadan önce ilk adada ayna verdiklerine şahit olabiliriz.

Bu kumsal kıyılarda, oltanın kısa düşmesi ve ileri atmak için fazla zorladığımızda yem dökülmesi olmak üzere önemli bir sorun karşımıza çıkıyor. Öyle bir yöntem uygulanmalı ki, hem oltamız istediğimiz mesafeye gitsin, hem de yemleri dökülmesin.

Böyle sahalarda "bayrak çekme" yöntemini kullanmak işimizi hayli kolaylaştırmaktadır.

Yöntemin esası uygun zamanlarda yüzerek yada bir bot yardımıyla deniz içinde istediğimiz mesafeye bir makara sistemi yerleştirmeye dayanır.

Parke taşı büyüklüğünde bir beton blok üzerine beton sertleşmeden önce bir halka yerleştirilerek oluşturulan sistem (ayak taşı) açığa bırakılır.


Bu halkadan uygun özellikte bir naylon ip (tercihen 1.5 luk misina) geçirilerek her iki ucu kıyıya alınır.


Daha sonra olta atmak istediğimizde, ipin bir ucuna oltamızı bağlayarak diğer uçtan direğe bayrak çeker gibi oltayı denize gönderebiliyoruz.


Bu yöntemde dibe sürtünerek açığa çekilen yemlerin dökülmesi ihtimali olduğundan ya yemler sağlam seçilmeli ve takılmalı ya da oltanın açığa çekimi sırasında bir kişi tarafından oltanın kıyıdaki ucu daima yukarıda tutulmalıdır.

Bu yöntemle Karadenizde kalkan, kırlangıç, minekop, lüfer ve ender olarak kefal yakalanabilmektedir.
Olta genelde akşama doğru bırakılır ve sabah kontrol edilir. Kış günlerinde plaj boşken tüm gün denizde bırakmak, arasıra kontrol etmek de mümkündür.
__________________
Yakup ERDEM
1965/Samsun

 

Selam arkadaslar cipura baligi avi hakkinda bilgilerimizi burda paylasabiliriz ben bildiklerimi sizinle paylasiyorum simdi.

cipura dip baligi oldugu icin genelde klasik dip takimi kullanirim 2-3 igneli. olta malzemeleri: 035mm misina, 2 tane igne, iskandil kursun ve firdondu.

hazirlanisi iskandil bedenin en uca baglanir igneler kostekler 10 cm uzunlugunda olusturulur ve igneler bu kosteklere baglanir ve beden kesilip ucuna firdondu baglanir. firdondunun diger ucuna asil oltayi olusturan misina baglanir ve olta tamamlanir

bu oltaya canli mamun kullanirim kuyrugundan igneyi takar kafa bolgesine kadar saplarim istah acici bir yem olur boylece aslinda cokta fazla batirmasaniz igneyi iyi olur cunku ölürse ise yaramaz.

yemleri takar oltayi atariz kamis kullaniyorsak ucuna birde zil takar bekleriz.

zil çalınca hemen kamisa sarilmayin cipura saglam bi vurus yapinca genelde yakalandi gibi oluyo aldanmayin.. zil surekli calmaya baslarsa ozaman yavas yavas oltanizi cekmeye baslayin kiyiya getirdiginizde kepce (varsa) yoksa misinayi germeden hizli bir sekilde karaya atin..

Çipura oltası 0.35 misinadan, üç köstek artı bir hırsız, dört köstekli olmalıdır, ben hırsız olta bağlamaya müsait iki tarafı delik 75 gr kurşun kullanmaktayım, Çipura dip balığı olduğu için benim tercihim takımın 50 cm de sınırlandırılmasıdır, bir köstek kurşunun boyunu geçmeyecek kadar yaklaşık 7-8 cm alt delikte bir köstek yine kurşunun boyunu geçmeyecek kadar üst delikte, 15 cm kadar üste bir köstek uzunluğu 10 cm civarı, onunda 15 cm üzerine dördüncü köstek uzunluğu 10 cm civarı, onun 25 cm kadar üstüne de bir fırdöndü, fırdöndüden sonra 0.40 misina hava sert ise misinanın toplandığında karışmasının azalması veya karışıklıkların daha kolay çözülmesi için 0.45-0.50 misina,Derin suda Çipuranın vurusu sanılanın aksine genelde çok hafif, yemi almış gitmiş oluyor ve fark ettirmiyor, onun için en ufak bir tıkırtıda oltayı birkaç kulaç çekmeniz gerekir, birkaç kulaç çünkü oltayı ağzında tutmakta ve bırakmamaktadır, olta bu tasmalama anında genelde damağa veya dudaklara geçmemiş oluyor, ve çipura hayrettir ki, sizin çekiş hızınız ile aynı hızda bazen daha da hızlı yukarıya doğru yüzmektedir, bu an oltacıyı aldattığı andır, oltada balık yok dersiniz, bir durup oltada balık var mı diye kontrol etmek istersiniz, çipura ağzını açar ve iğneyi bırakır, çarpraz iğne bu kurtuluşu engelliyor görünse de, bir saniye beklediğiniz an da genelde oltayı bırakmış oluyor"

çipura ve mırmır dip balıkları olduğu için avları aynı yöntemlerle yapılabilir ben ben genelde gece avını tercih ediyorum ve yemde midye yada sübye kullanıyorum zaman zamanda dalıp ahtapot çıkarıp bacaklarından yem yaparım fosforlu ve de kokulu oklduğu için iyi iş yapıyor rast gele.
 
  Yıl: 2003  
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol